Türkiye’nin en büyük kömür santrallerinden biri olan Afşin-Elbistan A Termik Santrali, sadece enerji üretimiyle değil, çevre ve halk sağlığına verdiği zararlarla da gündemde. Greenpeace Türkiye’nin üç yıllık hukuk mücadelesi sonrası elde ettiği Sürekli Emisyon Ölçüm Sistemi (SEÖS) verileri, santralin çevresel ve insani boyutlardaki etkilerini gözler önüne seriyor.
Yönetmelik Sınırlarının Çok Üzerinde Emisyon Değerleri
SEÖS verilerine göre, 1984 yılından bu yana faaliyet gösteren bu santral, Karbonmonoksit (CO), Kükürt Dioksit (SO₂), Azot Oksitler (NOx) ve Toz (PM10) gibi tehlikeli gazların salınımında, yönetmeliklerin belirlediği sınırların çok üzerinde değerlere ulaşıyor:
Kükürt Dioksit (SO₂): Yönetmelik sınırının 8 katı.
Toz (PM10): Yönetmelik sınırının 4 katı.
Karbonmonoksit (CO): Yönetmelik sınırının 3 katı.
Azot Oksitler (NOx): Yönetmelik sınırının 1,5 katı.
Bu maddeler, kalp ve solunum yolu hastalıklarından kansere kadar pek çok sağlık sorununa neden oluyor. Ayrıca, biyoçeşitlilik kaybı, su kirliliği ve toprak verimliliğinin azalması gibi çevresel sorunları da beraberinde getiriyor.
Saatlik Emisyonlar: Korkutucu Veriler
Greenpeace Türkiye’nin analizine göre, belirli saatlerdeki emisyon değerleri, ortalama sınır aşımlarının da çok üstünde:
Karbonmonoksit değeri sınırın 19 katına kadar çıkabiliyor.
Kükürt Dioksit değeri sınırın 44 katına kadar ulaşabiliyor.
Toz değeri sınırın 14 katına kadar çıkıyor.
Bu veriler, özellikle Afşin-Elbistan Ovası’nda yaşayan halk için ciddi bir sağlık riski oluşturuyor.
İki Yeni Ünite Planı: Sorunları Büyütüyor
Çevresel yatırımlarını tamamlamayan ve filtre zorunluluğunu yerine getirmediği için geçmişte altı ay süreyle kapatılan santral, şu anda faaliyette. Ancak, mevcut sorunlara rağmen, toplam 688 MW kapasiteli iki yeni ünite daha yapılması planlanıyor. Greenpeace Türkiye, bu projelerin, bölgenin ekolojik dengesini ve halk sağlığını daha da kötüleştireceğini vurguluyor.
Deprem Bölgesindeki Yaşama Ek Bir Yük
Santral, 6 Şubat 2023’teki depremin merkez üssü olan Elbistan’da yer alıyor. Bu durum, santralin yarattığı çevresel ve sağlık sorunlarını daha da derinleştiriyor. Greenpeace Türkiye İklim ve Enerji Kampanya Sorumlusu Emel Türker Alpay, bu bölgede yeni santral projeleri yerine halkın refahını ve çevre sağlığını merkeze alan yeniden inşa planlarının yapılması gerektiğini belirtiyor.
Greenpeace Türkiye’nin Talepleri
Greenpeace Türkiye’nin Afşin-Elbistan A Termik Santrali ile ilgili talepleri şunlar:
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, santrale çevre izni verilmesinin gerekçelerini açıklamalıdır.
Santrallerin emisyon verileri düzenli olarak kamuya açık şekilde paylaşılmalıdır.
Halk sağlığını korumak için bölgede düzenli sağlık taramaları yapılmalıdır.
Bölgedeki termik santrallerin kümülatif çevresel etkilerini değerlendirecek bilimsel çalışmalar gerçekleştirilmelidir.
Afşin-Elbistan Termik Santrali, sadece enerji üretimiyle değil, çevresel ve insani maliyetleriyle de tartışılması gereken bir konu. Bu durum, Türkiye’nin enerji politikalarının, çevre ve halk sağlığı üzerindeki etkilerini yeniden düşünmesi gerektiğini gösteriyor. Deprem bölgesi olan Elbistan’da, halkın ihtiyaçlarını merkeze alan sürdürülebilir ve temiz enerji çözümlerine geçişin acil bir zorunluluk olduğu aşikâr.
Comments