top of page
Yazarın fotoğrafıEE Admin

Biden ve Trump'ın İklim Düellosu: Açık Denizler Son Savaş Alanı mı Oluyor?

Biden ve Trump'ın İklim Düellosu: Açık Denizler Son Savaş Alanı mı Oluyor?

Başkan Joe Biden, ABD'nin Atlantik Okyanusu, Pasifik Okyanusu ve Meksika Körfezi'nin doğusundaki 625 milyon dönümlük kıyı sularında açık deniz petrol ve doğalgaz sondajını yasaklama kararı aldı. Bu karar, çevre koruma grupları tarafından memnuniyetle karşılansa da, petrol ve gaz endüstrisi tarafından eleştirilere maruz kaldı. Biden, iklim değişikliğiyle mücadele ve temiz enerjiye geçiş kapsamında bu adımı atarken, olası bir Trump yönetiminin bu yasağı kaldırma ihtimali de tartışmaları beraberinde getiriyor.


Biden'ın Kısmi Yasağı: Kapsamı ve Gerekçeleri


Biden'ın yasağı, Washington, Oregon, Kaliforniya kıyıları ve Alaska'nın Bering Denizi'nin bir kısmını kapsıyor. Ancak, ülke petrol üretiminin yaklaşık %14'ünü karşılayan Meksika Körfezi'nin batı ve orta kesimlerinde yeni petrol ve doğalgaz kiralama seçeneği açık bırakıldı. Biden, bu kararı, kıyı sularını ve bu sulara bağımlı toplulukları petrol ve doğalgaz sondajlarının ve petrol sızıntılarının zararlı etkilerinden koruma çabası olarak nitelendiriyor. Ayrıca, iklim krizine dikkat çekerek, bu kıyıların gelecek nesiller için korunması gerektiğini vurguluyor.


Trump'ın Gölgesi: Yasağın Geleceği Belirsiz mi?


Eski Başkan Donald Trump, bu bölgelerdeki sondaj yasağını "derhal" kaldıracağını belirtmişti. Ancak, Biden'ın yasağının süresiz olması ve 1953 tarihli Dış Kıta Sahanlığı Toprakları Yasası'na dayanması, Trump'ın bu yasağı kaldırmasını hukuki ve siyasi açıdan zorlaştırabilir. Yasada, başkanların Kongre'den geçmeden sondaj yasağını kaldırmasına izin veren açık bir hüküm bulunmuyor. Bu durum, Trump'ın olası bir geri dönüşünde engellerle karşılaşabileceğine işaret ediyor.


Çevreciler Memnun, Endüstri Endişeli


Çevre koruma kuruluşları, Biden'ın kararını "destansı bir okyanus zaferi" olarak nitelendirerek memnuniyetle karşıladı. Oceana'nın iklim ve enerji kampanya direktörü Joseph Gordon, bu adımın gelecek nesiller için alanların ayrıldığı iki partili tarihi bir an olduğunu belirtti. Diğer taraftan, petrol ve gaz endüstrisi temsilcileri, kararı eleştiriyor. Ulusal Okyanus Endüstrileri Birliği Başkanı Erik Milito, enerji politikasında esnekliğin korunması gerektiğini ve genel yasakların enerji üretimini ve ekonomik fırsatları yurtdışına kaydıracağını savunuyor.


Biden ve Trump'ın İklim Düellosu: Açık Denizler Son Savaş Alanı mı Oluyor?

İklim Krizi ve Enerji Politikası: Denge Arayışı


Biden'ın bu hamlesi, iklim kriziyle mücadele ve enerji politikası arasında hassas bir denge kurma çabasını yansıtıyor. Bilim insanları, iklim değişikliğinin en kötü etkilerinden kaçınmak için fosil yakıt üretiminin azaltılması gerektiğini vurguluyor. Biden'ın yasağı, bu yönde atılmış önemli bir adım olarak değerlendirilebilir. Ancak, Meksika Körfezi'nin batı ve orta kesimlerinin sondaja açık bırakılması, enerji ihtiyacı ve ekonomik kaygılar nedeniyle alınmış bir taviz olarak yorumlanıyor.


Biden ve Trump'ın İklim Düellosu: Açık Denizler Son Savaş Alanı mı Oluyor?


Başkan Biden'ın açık denizlerde petrol ve doğalgaz sondajına getirdiği kısmi yasak, çevre koruma ve iklim değişikliğiyle mücadele adına önemli bir adım. Ancak, yasağın geleceği ve enerji politikası üzerindeki uzun vadeli etkileri belirsizliğini koruyor.


Trump'ın dönüşü ve petrol ve gaz endüstrisinin lobi faaliyetleri, bu yasağın sürdürülebilirliği konusunda soru işaretleri yaratıyor. Bu durum, iklim krizi, enerji ihtiyacı ve ekonomik dengeler arasında hassas bir denge kurulması gerekliliğini bir kez daha ortaya koyuyor.

İlgili Yazılar

Hepsini Gör

Comments

Rated 0 out of 5 stars.
No ratings yet

Add a rating
bottom of page