Avrupa Çevre Ajansı’nın (EEA) yeni raporu, kıtanın su ekosistemlerinin ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu ortaya koyuyor. Rapora göre, Avrupa'nın yüzey suyunun sadece %37’si “iyi” sağlıkta veya daha iyi durumda. Kötü su kalitesinin başlıca nedenleri arasında kimyasal kirleticiler, tarım kaynaklı kirlilik ve atmosferik kirlenme bulunuyor.
Yüzey Sularında Durum Endişe Verici
Raporda, 19 Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkeden toplanan veriler analiz edildi. Sonuçlar, yüzey sularının yalnızca %37’sinin "iyi" ekolojik durumda olduğunu, kimyasal kalitenin ise sadece %29’unun bu standardı karşıladığını ortaya koyuyor. Uzun ömürlü kimyasal kirleticiler, özellikle cıva ve bromlu alev geciktiriciler, bu durumun başlıca sorumluları arasında yer alıyor. Eğer bu kirleticiler ortadan kaldırılsaydı, yüzey sularının %80’inin sağlıklı durumda olacağı belirtiliyor.
Atmosferik Kirlilik ve Tarımın Etkisi
Kötü kimyasal duruma katkıda bulunan bir diğer önemli faktör ise tarım ve kömür santralleri gibi kaynaklardan kaynaklanan atmosferik kirlenmedir. Tarımda kullanılan pestisitler ve gübreler de bu kirliliği artıran başlıca unsurlardır. Aynı zamanda tarım sektörü, Avrupa’da en fazla su tüketen sektör olarak dikkat çekiyor ve bu talebin gelecekte daha da artacağı öngörülüyor.
Yeraltı Suları Daha Sağlıklı
Yüzey sularındaki kötü duruma rağmen, Avrupa’nın yeraltı suları daha sağlıklı bir tablo sergiliyor. Yeraltı suyunun %77’sinin iyi kimyasal durumda olduğu, %91’inin ise iyi niceliksel durumda olduğu raporlanmış durumda. Ancak bu, yeraltı sularının mükemmel bir sağlıkta olduğu anlamına gelmiyor. Yine de, yeraltı suyu kıtanın içme suyunun üçte ikisini sağladığı için hayati önem taşıyor.
Korunan Türler ve Habitatlar Tehlikede
Korunan göller, nehirler ve kıyı habitatlarının yalnızca %17’sinin sağlıklı olduğu, sulak alanların ise %89’unun kötü veya çok kötü durumda olduğu belirlenmiş durumda. Bu ekosistemlerde yaşayan balık ve amfibi türlerinin çoğu tehlike altında ve yok olma riskiyle karşı karşıya. Bu durum, Avrupa Birliği'nin biyolojik çeşitlilik hedeflerine ulaşmaktan uzak olduğunu gösteriyor.
Oder Nehri Felaketi
Rapor, su ekosistemlerinin bozulmasının sonuçlarına bir örnek olarak 2022’de Almanya ve Polonya’daki Oder Nehri’nde yaşanan büyük ölçekli balık ölümlerini veriyor. Prymnesium parvum adlı zararlı bir tür, nehirde toksinler salgılayarak 100 metrik tonun (yaklaşık 148 ABD tonu) üzerinde balığın ölümüne neden oldu. Bu olayın temel nedeni olarak tuz madenlerinden kaynaklanan tuz kirliliği ve kentsel atık sulardan gelen azot ve fosfor gibi besin maddeleri gösterildi.
Avrupa’nın Su Yönetimine Acil İhtiyaç
EEA'nın yönetici direktörü Leena Ylä-Mononen, Avrupa sularının sağlığının kötü durumda olduğunu belirterek, kıtanın su güvenliğini tehdit eden birçok zorlukla karşı karşıya olduğunu ifade etti. Ylä-Mononen, "Değerli nehirlerimizin, göllerimizin ve diğer su kütlelerimizin sağlığını geri kazanmak ve gelecek nesiller için güvenli hale getirmek için çabalarımızı iki katına çıkarmamız gerekiyor" dedi.
Çözüm Yolları ve Hedefler
Rapor, su yönetiminin iyileştirilmesi, su kullanım verimliliğinin artırılması ve kirliliğin önlenmesi gibi çözüm önerileri sunuyor. Aynı zamanda doğanın yeniden canlandırılması, su kaynaklarının daha etkin korunması gerektiği vurgulanıyor. Raporda, su kalitesini iyileştirmenin yanı sıra iklim değişikliği ile mücadelede de su ekosistemlerinin sağlıklı olmasının büyük bir rol oynayacağı belirtiliyor.
Çalışmanın yazarlarından Trine Christiansen, "Sağlıklı su ekosistemleri, iklim değişikliğinin etkilerini hafifletmeye yardımcı olur" diyerek su kalitesinin önemine dikkat çekti. "Su ekosistemlerimiz ne kadar sağlıklı olursa, aşırı iklim olaylarına karşı dayanıklılığımız da o kadar artar."
تعليقات