Gerekli Olan Nasıl Bulunur?

Merhaba Sevgili Dostlar,

Ben Zeynep Derin Köseoğlu. Bugün sizlerle, hayatımızdaki gereksizleri elemek ve gerçekten gerekli olanları belirlemek üzerine bir yolculuğa çıkmak istiyorum.

Bu, benim için sürekli devam eden bir arayış ve her dönem yeniden gözden geçirdiğim bir süreç haline geldi. Belki bu yazıyı okurken hayatımdan eğlenceli olan her şeyi çıkardığımı düşünebilirsiniz, ama durum kesinlikle böyle değil. Gelin, ne demek istediğimi açıklayayım.

Bu arayışın ilk sorusu elbette "gerekli"nin ne anlama geldiğidir. Öncelikle hangi şeylerin gerekli olduğunu incelemeliyiz ve bu incelemedeki ilk soru şudur: Ne için gereklidir? Gerçek amaç nedir? Benim cevabım, diğerlerinden farklı olacak şekilde, "mutlu bir yaşam için gerekli midir?"

Bu tanım, giyim, barınma ve yiyecek gibi temel şeylerin yanı sıra birçok şeyi de kapsayacaktır. Örneğin çocuğumun oyun ihtiyacını karşılamak için onu pahalı oyun parklarına götürmek yerine onunla evde daha eğitici oyunlar oynayabilir veya daha fazla sosyalleşebileceği ve bir şeyler öğrenebileceği etkinliklere katılımını sağlayabilirim.

Çocuğu mutlu eden şey oyun parkının kendisi değil, birlikte vakit geçirmenin, hareket etmenin ve yeni bir şeyler keşfetmenin büyüsüdür.

Doğru soruyu sormak, cevaba göre alternatifler üretmek ve o alternatifi uygulayacak ortamı oluşturmak gerekir.

Vazgeçemediklerimiz İçin Ödül Sistemi

Bizi gerçekten mutlu eden ama zararlı olduğunu bildiğimiz şeyler varsa ne yapabiliriz? Abur cubur yemek, kafein bağımlılığı, çikolatanın dayanılmaz lezzeti ile nasıl savaşabiliriz?

Tatlıların veya patates kızartmalarının sizi mutlu ettiğini söyleyebilirsiniz. İşte bu tüm bu egzersizin anahtarı: Mutlu olmak için gerçekten bir şeye ihtiyacınız var mı? Ve daha da fazlası, buna günlük olarak mı ihtiyacınız var? yoksa ara sıra bir ödül olabilir mi?

Vazgeçemediklerimiz için sıklıkla ve canımız istedikçe tüketmek yerine belli günlerde tüketmek veya bu durumu zorlu bir sürecin, işin ödülü haline getirmek mantıklı değil mi?

Hem zararlı bir ürünü daha az tüketmiş oluyoruz hem de bir ödül sistemi içinde fayda edecek bir ürün ve motivasyon kaynağı haline getiriyoruz.

Bağımlılıklarımı Yavaş Yavaş Azalttım

Kahve içmeden açılamayan beyaz yakalılardanım, bir kafein bağımlısıyım.

Bağımlılıklarımızı bir ödül sistemi içine koymam oldukça zor oluyor ama en azından azaltmaya çalışıyorum.

Bağımlılıklarınız varsa, bağımlılıklarınızı bir ödül sistemi içine koymak yerine yavaş yavaş azaltma yöntemini seçmeniz doğru yol olacaktır. Bağımlılıkları ödül sistemi içine koyarsanız büyük bir olasılıkla başaramayacaksınız. Bu durum yönteme karşı inancınızı azaltabilir.

Ben günde 4-5 bardak içtiğim kahveyi 2 bardağa indirmeyi başardım. Hedefim 1 bardağa indirmek.

Geliştirdiğimiz Alanlar

Sinemaya Gitmek: Sinemaya çok daha nadir gitmeye başladık, evde yaptığımız sinema etkinlikleri çok daha eğlenceli oluyor. Evde yapılan mısır ve limonata bu etkinliğin vazgeçilmezleri

Pastalar, Fırınlanmış Ürünler veya Şekerlemeler: Ödül sistemi içinde olan ürünler haline geldi. Tüketimimizi oldukça seyrekleştirdik.

Oyuncaklar: Kızımın biraz daha yaşının büyümesi ve bilinçli bir çocuk olması sebebi ile oyuncakları bir ödül sistemi içerisine koymayı başardık. Bu durum çocuğun gelişimi içinde oldukça önemli

Kitaplar: Daha önceki yazılarımda belirtmiştim, eskici dükkanlarını gezmek artık bir tutku haline geldi. Sıkı bir kitapsever olarak bu dükkanlardaki ikinci el kitapları hem daha uygun bir fiyata alabiliyorum hem de piyasada bulamayacağım çeşitli eski kitapları da satın alma şansım oluyor. Çok yeni kitaplar hızlı bir şekilde bu dükkanlara düşmeyebiliyor, yeni çıkan ve okumak istediğim bir kitap varsa çeşitli takas siteleri ve forumları da kullanabiliyorum.

Cep Telefonu: Kimileri için bir bağımlılık haline gelen cep telefonlarımızı evin içine oluşturduğumuz bir alana bırakıyoruz ve çok acil bir durum olmadıkça telefonlarımıza bakmıyoruz.

Sosyal Medya ile olan ilişkimiz nerdeyse kesildi , tabi ki bu duruma kolay adapte olmamızın sebebi sosyal medya bağımlısı olmayışımızdı.

Genel olarak, çok fazla şeyi kestim ve şu ana kadar yarattığım basitlikten çok memnunum. Daha yapacak çok şeyim var ama keyif aldığım şey son ürün değil, süreç. Bu yolculuk, bana daha mutlu ve tatmin edici bir yaşam sundu.

Siz de hayatınızdaki gereksizleri azaltmak ve gerçekten gerekli olanlara odaklanmak isterseniz, küçük adımlarla başlayın. Her değişim bir adımla başlar ve bu adımlar sizi daha mutlu bir geleceğe taşır.

Sevgiyle ve sağlıkla kalın,

Zeynep Derin Köseoğlu

İletişim: zeynepkoseoglu@ekolojikevim.com.tr