Güney Kore’nin en yüksek mahkemesi, ülkenin iklim değişikliği yasasının temel insan haklarını korumadığını ve gelecek nesilleri korumak için gerekli hedefleri içermediğini belirtti. Bu tarihi karar, iklim krizine karşı daha etkili bir yanıt verilmesi gerektiğini vurgulayan genç aktivistler ve vatandaş grupları tarafından büyük bir zafer olarak karşılandı.
Davanın Arka Planı
2020 yılından bu yana yaklaşık 200 davacı — aralarında bebekler de dahil olmak üzere genç iklim aktivistleri — Güney Kore Anayasa Mahkemesi'ne başvurarak hükümetin iklim kriziyle mücadelede yetersiz kaldığını ve bu durumun vatandaşların insan haklarını ihlal ettiğini savundu. Bu davacılar, hükümetin iklim kriziyle başa çıkmada gerekli adımları atmamasının, vatandaşların ve gelecek nesillerin yaşam hakkını tehdit ettiğini öne sürdü.
Genç iklim aktivisti Kim Seo-gyeong, “İklim krizine yanıt vermek, risklerini azaltmak, krizi şiddetlendirebilecek faktörleri kontrol altına almak ve hayatı ve toplumu sürdürülebilir kılacak güvenlik ağları oluşturmak demektir,” diyerek bu anayasal şikayetin iklim yanıtı standartlarını nasıl değiştireceğini ve hangi dönüşümleri getireceğini merakla beklediğini ifade etti.
Mahkeme Kararı ve Sonuçları
Mahkeme, Güney Kore Meclisi'ne karbon nötrlüğü yasasını 2026 yılı Şubat ayının sonuna kadar revize etmesi gerektiğini belirtti. Bu karar, Asya’daki hükümet iklim eylemleriyle ilgili ilk yüksek mahkeme kararı olması nedeniyle de önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Benzer davalar Japonya ve Tayvan'da da açıldı.
Mahkemenin kararı, davacılar, avukatlar ve aktivistler tarafından coşkuyla karşılandı. 12 yaşındaki davacı Jeah Han, “Bu şikayetin birçok insanın dileğini temsil ettiğine her zaman inandım. Bugünkü sonuç, bir dileğin gerçekleşmiş gibi hissettiriyor ve hem mutlu hem de gururluyum,” dedi.
Ancak mahkeme, Güney Kore hükümetinin karbon nötrlüğü yasasında 2018 seviyelerinden yüzde 40 oranında sera gazı emisyonu azaltımı hedeflerinin, anayasal hakların ihlali olarak kabul edilemeyeceğini belirterek bu kısa vadeli hedeflerin yeterli olduğunu ifade etti.
Davacıların avukatı Sejong Youn, ana argümanlarının, azaltım hedeflerinin düzenlenmesinin gelecek nesillere aşırı bir yük getireceği ve onların haklarını gözetmediği yönünde olduğunu belirtti. Mahkeme, 2031 ve 2049 yılları arasındaki azaltım hedefleri için “nicel seviyelerin” belirtilmediğini ve 2050 yılına kadar kademeli ve sürekli azaltımı etkili bir şekilde sağlayabilecek bir mekanizmanın olmadığını belirterek bu durumun geleceğe aşırı bir yük aktaracağını ifade etti.
Soongsil Üniversitesi Hukuk Profesörü Koh Moon-hyun, kararın diğer ülkelerde değişikliklere yol açabileceğini belirtti. Güney Kore’nin “iklim kötü adamı” lakabından kurtulma şansı yaratıldığını söyledi.
Güney Kore, yüzyılın ortalarına kadar karbon nötrlüğüne ulaşmayı hedefliyor, ancak yenilenebilir enerjileri benimseme konusunda diğer ülkelerin gerisinde kalmış durumda ve Avustralya'dan sonra G20 ülkeleri arasında en büyük ikinci kömür kirleticisi olarak biliniyor.
Bu karar, sadece "sera gazı azaltımı" üzerine verilen bir hüküm değil, aynı zamanda anayasa ve hükümetin sorumluluğu aracılığıyla onurlu yaşamlarımızın korunması gerektiğini vurgulayan bir bildiri niteliği taşıyor.
Kommentare