Dünya, 2020’li yıllarda yenilenebilir enerji kaynaklarına doğru hızla ilerlerken, özellikle güneş ve rüzgar enerjisi bu dönüşümün öncüsü haline geldi. Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Yenilenebilir Enerji 2024: Analiz ve 2030’a Kadar Tahmin raporuna göre, bu on yılın sonuna kadar yenilenebilir enerji, küresel elektrik üretiminin neredeyse %50'sini karşılayacak. Ancak BM'nin, yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefiyle tam olarak örtüşmeyen bu büyüme, yine de enerji sektöründe devrim niteliğinde bir dönüşümü temsil ediyor.
2030'a Kadar Beklenen Gelişmeler
IEA raporuna göre, 2030 yılına kadar küresel yenilenebilir enerji kapasitesine 5.500 gigavat (GW) eklenmesi bekleniyor. Bu artış, 2017-2023 arasındaki büyümenin neredeyse üç katı olacak. Ancak bu büyüme, Birleşmiş Milletler'in belirlediği kapasiteyi üç katına çıkarma hedefiyle tam olarak örtüşmüyor. Küresel kapasitenin 2030 yılına kadar 2022 seviyesinin 2,7 katına ulaşması öngörülüyor.
Yine de bu artış, dünya genelindeki enerji sistemlerinin dönüşümünde önemli bir rol oynayacak. Rüzgar ve güneş enerjisi gibi düşük maliyetli ve sürdürülebilir enerji kaynakları, hemen hemen her ülkede yeni elektrik üretimi için en uygun seçenek haline geliyor. Güneş fotovoltaik (PV) teknolojisi, yenilenebilir enerji kapasite artışının %80'ini oluşturacak ve bu artış büyük ölçüde büyük güneş santralleri ile çatı güneş enerjisi kurulumlarının artmasından kaynaklanacak.
Çin ve Diğer Küresel Aktörler
IEA raporuna göre, yenilenebilir enerji kapasitesindeki artışın %60'ı Çin'den gelecek. Bu da 2030 yılına kadar dünya yenilenebilir enerji kapasitesinin üçte birinin Çin'den sağlanacağı anlamına geliyor. Çin, bu alanda devasa adımlar atarken, Avrupa Birliği, Hindistan ve ABD de yenilenebilir enerji üretiminde öne çıkan diğer büyük aktörler arasında.
Özellikle ABD ve Hindistan, güneş enerjisi üretim kapasitelerini 2030 yılına kadar üç katına çıkarmayı hedefliyor. Ancak ABD’de üretilen güneş panellerinin maliyetleri, Çin ve Hindistan'a kıyasla daha yüksek. Bu durum, yerel imalatın maliyetlerini azaltmak için politika yapıcıların dengeleyici stratejiler geliştirmesini gerektiriyor.
Zorluklar ve Hedefler
Yenilenebilir enerjide yaşanan hızlı büyüme umut verici olsa da, IEA raporu, bu büyümenin uluslararası iklim hedeflerine ulaşmak için yeterli olmadığını belirtiyor. Özellikle, yenilenebilir enerji kaynaklarının gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerde daha hızlı büyümesi için yüksek finansman maliyetleri gibi zorlukların üstesinden gelinmesi gerektiği vurgulanıyor. Güneydoğu Asya ve Afrika gibi bölgelerde uluslararası iş birliği ve finansal destekle daha güçlü bir gelişim sağlanabilir.
Ayrıca, Paris Anlaşması kapsamında belirlenen ulusal katkı planları (NDC) ile enerji güvenliği, sürdürülebilir hidrojen, biyoyakıtlar ve e-yakıtların kullanımı da hızlandırılmalı. IEA’nın tahminine göre, hükümetler yakın dönemde harekete geçerse, bu on yılda yenilenebilir enerji kapasitesini üç katına çıkarma hedefine ulaşmak hâlâ mümkün.
Küresel Dönüşüm ve Enerji Geleceği
Yenilenebilir enerji kaynakları, özellikle güneş ve rüzgar, dünya genelinde enerji sistemlerini hızla dönüştürüyor. 2030 yılına kadar küresel enerji talebinin yarısını karşılayacak olan bu yeşil kaynaklar, sadece çevresel faydalar sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda ekonomik açıdan da birçok ülke için en uygun seçenek haline geliyor. Ancak bu büyük dönüşümün sürdürülebilir ve adil bir geleceğe ulaşabilmesi için küresel iş birliği ve güçlü politika adımlarına ihtiyaç duyuluyor.
Comments