Merhaba sevgili dostlar,
Bugün sizlerle hayatın hızını biraz yavaşlatmanın ve gerçekten tadını çıkarmanın ne kadar önemli olduğundan bahsetmek istiyorum. Sabahları işe giderken hızlı adımlarla yürümekten, hafta sonları bile yapılacak işler listesinin arasında kaybolmaktan yoruldum. Bu hızlı tempoda yaşamaya çalışmak hepimizi bir şekilde etkiliyor ve çoğu zaman bu acelecilik, hayatın güzelliklerini kaçırmamıza neden oluyor.
" Yavaşlamak, daha az yapmak değildir. Daha iyi yapmaktır." –Carl Honore
Yavaş yaşam felsefesi, Avrupa'da ortaya çıkan Slow Food hareketini hatırlatıyor. İnsanların yavaş yavaş yiyip içmeleri, yemeklerini tatmaları ve aileleriyle, arkadaşlarıyla vakit geçirmeleri gerektiğini savunan bu hareket, Fast Food kültürüne bir tepki olarak doğmuş. Bu fikir, sadelik hareketinin ve tutumlu bir hayat yaşamaya çalışanların kalbinde yatıyor. Bu sadece dağınıklığı azaltmak veya para biriktirmek meselesi değil; hayatın tadını daha fazla çıkarmak için yavaşlamak, hayatın basit zevklerinin tadını çıkarmak ve maddeci kültürü reddetmekle ilgilidir.
Bu yavaş tutum, hızlı ve "hemen yap!" kültürüne karşı bir duruş sergiliyor. Daha fazla kalite, üretkenlik, mükemmellik, ayrıntılara dikkat ve daha az stresle çalışmak ve işleri yapmak anlamına gelir. Aile değerlerini, arkadaşları, serbest ve boş zamanı yeniden tesis etmek demektir. "Küresel", tanımlanmamış ve anonim olana karşı "şimdi"yi, şimdiki zamanı ve somut olanı almak demektir. İnsanların temel değerlerini, yaşamın sadeliğini almak demektir.
Hayatımızı zamanın gerisinde yaşayarak geçiririz, ama ona ancak ciddi sağlık sorunları yaşadığımızda veya zamanında yetişmek için acele ettiğimiz bir araba kazasında öldüğümüzde ulaşırız. Oysa geleceği yaşamak konusunda o kadar kaygılıyız ki, gerçekten var olan tek zaman olan şimdiki zamanı yaşamayı unutuyoruz. Dünya çapında hepimizin eşit zamanı vardır. Kimsenin daha fazla veya daha az zamanı yoktur. Aradaki fark, her birimizin zamanımızı nasıl değerlendirdiğimizde yatar. Her anı yaşamamız gerekir.
"Hayat, siz başka planlar yapmakla meşgulken başınıza gelen şeydir." – John Lennon
Yavaşlamak için bazı ipuçları paylaşmak istiyorum:
Kaliteli Zaman Geçirin: Aileniz ve arkadaşlarınızla daha fazla vakit geçirin. Bu zamanları, birlikte aktiviteler yaparak veya sohbet ederek değerlendirin.
Minimalizmi Benimseyin: Evinizde ve hayatınızda gereksiz eşyaları azaltın. Daha az eşya, daha az karmaşa ve daha fazla huzur demektir.
Plan Yapın, Ancak Esnek Olun: Günlük planlar yapın, ancak planlarınızı esnek tutarak, beklenmedik durumlara uyum sağlayın.
Sanat ve Hobilerle Uğraşın: Resim yapmak, müzik dinlemek veya el işleriyle uğraşmak gibi hobiler edinin. Bu aktiviteler, zihninizi dinlendirir ve yaratıcılığınızı artırır.
Sosyal Medya Kullanımını Azaltın: Sosyal medyada geçirdiğiniz zamanı sınırlayın. Bu, zihninizi dinlendirir ve daha fazla gerçek hayatta bağlantı kurmanızı sağlar.
Tek Bir Şey Yapın: Aynı anda yalnızca bir şey yapmaya odaklanın. Çoklu görev yapmak yerine, her işi sakin ve dikkatli bir şekilde tamamlayın. Özellikle iş yaşamında kendinizi çoklu görevlerden uzak tutmaya çalışın.
Derin Nefes Alın: Her gün birkaç dakika derin nefes egzersizleri yapın. Bu, zihninizi sakinleştirir ve odaklanmanıza yardımcı olur.(Nefes egzersizlerinin hayatıma olan etkisi hakkında ayrıca bir makale yazmayı düşünüyorum)
Çay veya Kahve Molası Verin: Gün içinde birkaç kez çay veya kahve molası verin. Bu molalarda teknolojiden uzak durun ve sadece içeceğinizin tadını çıkarın.
Doğada Zaman Geçirin: Doğa yürüyüşleri yapın veya parkta oturun. Doğanın sakinliği, stresi azaltır ve zihninizi dinlendirir.
Spor Yapın: Spor yapmak zihni ve bedeni sakinleştirir. Günde sadece 10-15 dakika ayırarak başlayabilirsiniz. Kendinizi zorlamanıza gerek yok. Dışarıda özellikle doğa içinde veya parkta yapacağınız yürüyüşleri tavsiye ederim.
Kitap Okuyun: Günlük koşturmalarınızdan uzaklaşmak için kitap okuyun. Okuma, zihni dinlendirir ve hayal gücünü canlandırır. Özelikle doğa içinde veya parkta kitap okumak en sevdiğim aktiviteler arasında. Hem doğanın dinginliği hem de kitap okurken yaşadığınız zorlu hayattan çıkmanız, başka bir hikayeye odaklanmanız benim favori deneyimim.
Elektronik Aletlerden Uzaklaşın: Belirli saatlerde telefon, bilgisayar ve televizyondan uzak durun. Dijital detoks yaparak, zihninizi boşaltın.
Yavaş Yemek Yiyin: Yemeklerinizi yavaş yavaş yiyin, her lokmanın tadını çıkarın. Bu, sindiriminizi iyileştirir ve yemeğin keyfini çıkarırsınız.
Düzenli Uyumak: Her gece yeterince uyuyun. İyi bir uyku, gün boyunca enerjik ve odaklanmış olmanızı sağlar. Yavaşlamanın hayatımıza kattığı değerler saymakla bitmez. Hem fiziksel hem de zihinsel sağlığımızı korumak için ihtiyaç duyduğumuz dinginlik ve huzuru, yaşamın her anını daha bilinçli yaşayarak elde edebiliriz. Modern dünyanın getirdiği hız ve kaos içinde kaybolmak yerine, bilinçli bir şekilde yavaşlamak ve hayatımızın basit zevklerinin tadını çıkarmak, mutluluğun anahtarını elimize verir. Kendimize, sevdiklerimize ve çevremize daha fazla zaman ayırarak, daha dolu dolu ve anlamlı bir yaşam sürdürebiliriz. Hayatı yavaşlatın ve her anın tadını çıkarın!
Sevgiyle ve huzurla kalın,
Zeynep Derin Köseoğlu
İletişim:zeynepkoseoglu@ekolojikevim.com.tr
Comments